Son günlerde bölgedeki gerilimlerin artmasıyla birlikte, İsrail’in Suriye’ye yönelik hava saldırıları hakkında tartışmalar da alevleniyor. Stratejik uzman ve analist İsmail Keçeli, bu konudaki görüşlerini paylaşarak, İsrail’in Suriye’deki hava saldırılarını sona erdirme çağrısında bulundu. Keçeli, bu saldırıların sadece bölgedeki istabiliteyi tehdit etmekle kalmayıp, uluslararası ilişkilerde de yeni bir gerilim kaynağı oluşturduğunu belirtti.
Geçtiğimiz aylarda, İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen hava saldırıları, Suriye’deki çeşitli hedefleri vurarak büyük hasarlara yol açtı. Ancak bu saldırılar yalnızca askeri tesisleri hedef almakla kalmadı; sivil yerleşim yerlerine de zarar vererek, masum insanları etkiledi. Keçeli, bu durumun uluslararası hukuk açısından da ciddi bir sorun teşkil ettiğini ifade etti. Sınırların korunması ve egemenliğin sağlanması, her devletin temel hakkıdır, diyen Keçeli, bu tür hava saldırıların bölgedeki barış çabalarını sekteye uğrattığını vurguladı.
Birçok uluslararası gözlemci ve analist, Keçeli'nin değerlendirmelerini dikkate alarak, İsrail’in Suriye’ye düzenlediği hava saldırılarının arka planında yer alan nedenleri irdelemeye başladı. Ortadoğu'daki güç dengeleri ve özellikle İran’ın Suriye’deki varlığı, bu saldırıların en önemli motivasyonu olarak görülüyor. Ancak, Keçeli’ye göre, bu tür askeri müdahale yöntemleri uzun vadede kalıcı çözümler sunmaktan uzak.
Uluslararası toplum, İsrail’in Suriye’deki hava saldırıları konusunda farklı görüşler sergiliyor. Bazı ülkeler, İsrail’in güvenliği açısından bu tür operasyonları anlayışla karşılarken, diğer ülkeler ise bu durumun insani sonuçlarına dikkat çekiyor. Özellikle BM ve diğer uluslararası insan hakları kuruluşları, Suriye’deki sivil kayıplar ve altyapı hasarları konusunda kaygı verici raporlar yayınladı.
Keçeli, bu noktada diplomatik çözüm yolları aranması gerektiğinin altını çizdi. Sadece askeri güç kullanarak elde edilen başarıların geçici olduğunu söyleyen uzman, kalıcı barış için diyalog ve müzakerelerin şart olduğunu belirtti. Suriye iç savaşının sona ermesi ve ülkede yeniden inşa sürecinin başlaması için tüm tarafların iş birliği yapması gerektiğini vurguladı. Bu kapsamda, uluslararası toplumun da aktif rol alarak, Suriye’de kalıcı bir barış ortamının sağlanmasına katkıda bulunmasının önemine dikkat çekti.
Sonuç olarak, İsmail Keçeli’nin çağrısı, yalnızca Suriye için değil, aynı zamanda tüm bölge için kritik bir öneme sahip. İsrail’in hava saldırılarına son vermesi, yalnızca mevcut gerginliklerin azaltılması anlamına gelmiyor; aynı zamanda, daha geniş bir barış sürecinin kapısını aralayabilir. Bütün bu gelişmeler ışığında, uluslararası toplumun ve karar alıcıların bu durumu dikkatle takip etmesi, gelecek açısından büyük önem taşıyor.