Ülkemiz, son dönemde birbirinden ilginç dolandırıcılık hikayelerine ev sahipliği yapıyor. Ancak bu seferki, bir iş insanının başına gelen akıl almaz olayla, adeta algılarımızı zorladı. Bir kadının kurbanı olan iş adamı, hem fiziksel şiddete maruz kaldı hem de büyük bir maddi kayba uğradı. Detaylar ise gerçekten korkutucu ve düşündürücü. İşte bu ilginç olayın perde arkasında yaşananlar.
Her şey, iş insanı Ali Yılmaz’ın sosyal medya üzerinden tanıştığı ve duygusal bir bağ kurduğu Ayşe Hanım ile başladı. İlk başlarda her şey normal görünüyordu; çiçekler, akşam yemekleri ve tatlı sözler arasında geçen günler, Ali’nin ilk başta güvenini kazanan Ayşe’nin gerçek yüzünü görebilmesi için yeterli olmadı. Ancak bir süre sonra, Ayşe'nin bir anda değişmeye başlamasıyla olaylar beklenmedik bir boyut aldı. Bir gece, Ali’yi davet ettiği lüks bir restoranda Ayşe’nin yanında bir grup adam belirdi. Kısa sürede ortam gerildi ve ne yazık ki Ali, kendisini dövülürken buldu. Dört kişi tarafından zorla dövülen iş adamı, neye uğradığını şaşırmıştı. Korkunç bir şekilde fiziksel şiddete maruz kalan Ali, o anın dehşetini yaşarken her şeyin planlı bir tuzak olduğunu anlamakta gecikti.
Dövülmesinin ardından yaşananlar daha da şoke ediciydi. Şiddetin ardından grup, Ali'nin bankadan aldığı paraların ve değerli eşyalarının peşine düştü. Ali’ye, tahtakurusu gibi dökülen yaşamı boyunca birikimlerini işleyen bu kişilerin soğukkanlı tavırları karşısında panikledi. Tanımadığı insanlarla karşı karşıya kalmıştı ve nereye gideceğini bilemez hale geldi. Paralarının ne kadar çalışarak kazanıldığına dair en küçük bir düşüncesi bile yoktu. Nihayetinde, dövülerek elinden alınan ve karanlık bir odada tehditlerle dolan Ali, bir noktada hayati tehlikeyle karşı karşıya kalmıştı. Gözleri bağlı bir şekilde para ve değerli eşyalarını teslim etmek zorunda kaldı.
Olay sonrası Ali, yaşadığı bu korkunç deneyimi polise bildirdi. Ancak, şiddet ve tehditten dolayı bu olayı açığa çıkaracak cesareti gösterememiş olduğu için uzun bir süre sessiz kaldı. İlerleyen günlerde, kendisini bu duruma düşüren kişilerin izini sürmeye karar verdi. Gelişen olaylar, bir çok insana ders niteliğinde olduğunu düşündürtmekteydi ve dolandırıcılık şebekesinin küçük bir parçası olarak diğer pek çok iş insanının başına da benzer olayların gelebileceği gerçeğini gözler önüne seriyordu.
Böyle bir dolandırıcılık metodunun son derece sistemli bir şekilde çalıştığı ve yaşanan olayların basit bir suç olduğunu düşünemeyecek kadar karmaşık olduğu gerçeği de gözler önünde duruyordu. Dolandırıcılık, sadece bireylerin maddi kayıpları ile sınırlı değildi; ayrıca insanların ruh sağlığı üzerinde de büyük bir etki bıraktığı ortaya çıktı. Duygusal istismar ve finansal kayıplarla başa çıkmak zorunda kalan Ali gibi pek çok insan, dolandırıcılığın büyük bir sosyal soruna dönüşebileceğinin farkında değildi.
Sonuç olarak, karşılaşılacak bu tür dolandırıcılık tuzaklarının önlenebilmesi adına, bireylerin sosyal medyada tanıştığı kişilerle olan ilişkilerini dikkatle yürütmeleri gerektiği ön plana çıkıyor. Sahte profil ve kimlikler ile dolu olan sosyal medya platformlarında dikkatli olunmasında fayda var. İş insanlarının ve diğer bireylerin, yalnızca duygusal değil, maddi kayıplardan da kaçınabilmesi için bu tür durumlarda daha dikkatli ve keskin olması gerekmekte.
Ali Yılmaz gibi dolandırıcılığa uğramış insanların yaşadığı bu tür olayların toplumda daha fazla bilinmesi, hem vatandaşların hem de yetkililerin bu tür durumlara karşı daha tedbirli olmasını sağlayabilir. Toplum olarak, güvenliğimiz ve sağlığımız için bu tür durumlara karşı daha fazla duyarlılıkla yaklaşmak ve bilinçlenmek zorundayız.